“Şerefiye Sarnıcı, Hayati Önemini Sürdürüyor”
İstanbullularla hayat kaynağı suyu buluşturmak üzere bin altı yüz yıl önce Çemberlitaş semtinde inşa edilen Şerefiye (Theodosius) Sarnıcı, aslına uygun olarak restore edildi. Şerefiye Sarnıcı, üç boyutlu eserlerin sergileneceği bir sanat galerisi haline getirildi.
Bizans İmparatoru II. Theodosius tarafından 428-443 tarihleri arasında Bozdoğan Kemeri’yle taşınan suyun depolanmasını sağlamak üzere yaptırılan Sarnıç, yüzyıllar boyu su deposu olarak şehre hizmet verdi. Geçen yüzyıldan bu yana İstanbul’un altyapısı büyük bir değişim ve ilerleme kaydetti. Bugün artık İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan barajların kurulmasıyla Şerefiye Sarnıcı da tıpkı Bozdoğan Kemeri ve Yerebatan Sarnıcı gibi su taşıma ve depolama işlevini yitirerek tarihi bir mekân haline geldi.
İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010 yılında Şerefiye Sarnıcı, üzerine inşa edilen belediye binası yıkılarak restorasyona alındı. Sekiz yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından sarnıç alt kat bizzat yapının sergileneceği, giriş ve üst katlar ise müze-yönetim işlevine uygun olarak cam panellerle tasarlandı ve 24 Nisan 2018 tarihinde ziyarete açıldı. Açılışın ardından 2018 yılı içerisinde müzeyi 46 bin 837’si yerli, 25 bin 899’u yabancı olmak üzere toplam 72 bin 736 turist ziyaret etti.
Şerefiye Sarnıcı Restore Edildi
Bin altı yüzyıl önce inşa edilen Şerefiye Sarnıcı bugün tarihi atmosferinde bir yandan yerli-yabancı ziyaretçileri ağırlarken diğer yandan yaşayan bir müze olma özelliğiyle sergi ve konserlere ev sahipliği yapıyor.
Şerefiye Sarnıcı, restorasyon çalışmalarının ardından üç boyutlu eserlerin sergileneceği bir sanat galerisi haline getirildi. Sarnıcın küratörlüğünü üstlenen Mehmet Lütfi Şen, “Şerefiye Sarnıcı, tıpkı diğer sarnıçlar gibi bir zamanlar su depolamada hayati bir öneme sahipti. Bugün bu önemli rolünü tarihe ve modern sanata ev sahipliği yaparak sürdürüyor.” dedi.
Şerefiye Sarnıcı’nın hem tarihi değere hem de üç boyutlu eserlere ev sahipliği yapabilecek konsepte sahip bir sanat galerisi olduğunu söyleyen Şen, sarnıçta düzenlenecek sergilerin bu konsepte uygun olmasına dikkat edildiğini söyledi. Açıldığı tarihten bu yana sarnıçta toplam üç sergi yapıldığını ifade eden Şen, ilk serginin Kaligrafi Sanatçısı Ahmet Nejat’a ait işlerden oluşan “Aşk ve Hiç”, ikinci serginin Sanatçı Süleyman Saim Tekcan’a ait heykel ve gravürlerden oluşan “Atlar, Hatlar ve Süleymanname” olduğunu söyledi.
“Araf” Sergisi Bir İlk
Şerefiye Sarnıcı’nda açılan üçüncü sergi Heykel Sanatçısı Aysun Sandıkçıoğlu’nun Selçuklu ve Osmanlı Mezar Taşı Yorumları “Araf” isimli heykel sergisi oldu. “Araf” sergisinin, eskilerin ‘tapu senedi’ tabir ettiği mezar taşlarında işlenen edebiyat, hat ve hakkaklık sanatları açısından önemli örnekler olan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine odaklandığını söyleyen Şen, bu zamana kadar bu mezar taşlarının form değerleri ön planda tutularak çalışılmadığını belirterek Araf sergisinin bu anlamda bir ilk olduğunun altını çizdi.
Şerefiye Sarnıcı’nda sanatçı Dinçer Güngörür'ün "Taşın Perileri" adlı heykel sergisi sergileniyor. Eylül ayına kadar ziyaret edilebilecek sergide sarnıç sularının içine yerleştirilen figüratif heykeller yer alıyor.
Ücretsiz olarak ziyaret edilebilen Şerefiye Sarnıcı, üç boyutlu sanat eserlerinden oluşan sergilerle Batı Müziği ve Geleneksel Türk Müziği akustik konserlerine de ev sahipliği yapıyor. Şerefiye Sarnıcı, bin altı yüzyıllık tarihin gölgesinde sergilenen modern sanat eserleriyle Çemberlitaş’ta ziyaretçilerini bekliyor.
