İstanbul’da Yürüyüş Rotası: Bebek-Rumeli Hisarı
İstanbul’un tarihi eserlerine, müzelerine, koru ve parklarına ev sahipliği yapan Bebek- Rumeli Hisarı hattı, hafta sonu için ideal bir yürüyüş rotası sunuyor.
Boğaziçi’nin Avrupa Yakası’nda, Arnavutköy ve Emirgan arasında yer alan Bebek semtinin adı Fatih döneminde bulunmuş bir yeniçeri ağası olan bebek yüzlü Mehmet Çelebi’den geliyor. Boğaziçi’nin en derin (120 metre) noktalarından olan Bebek; manzarası, tertemiz havasıyla, balıklarıyla ünlü bir semt olarak öne çıkıyor.[1]
Semtin merkezinde çocukların eğlenceli vakit geçirebileceği oyun alanı, yürüyüş yapıp bisiklet sürebileceğiniz sahil şeridi bulunuyor. Pastanelerin ve kafelerin yan yana dizildiği merkezde Bebek iskelesinin hemen yanında Bebek Parkı içerisinde şuan restorasyonda olan Hümayun-u Abad Camii olarak da bilinen Bebek Camii yer alıyor.
Sahilden Rumeli Hisarı yönünde yürümeye devam ettiğinizde Orhan Veli Kanık’ın anıtının bulunduğu Aşiyan Parkı’nı göreceksiniz. Parkın hemen yanında bulunan Aşiyan Yokuşu’nu çıktığınızda ise planı bizzat Tevfik Fikret tarafından çizilen Aşiyan Köşkü’ne ulaşacaksınız. 1945 yılında dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfü Kırdar’ın girişimiyle, başta Tevfik Fikret olmak üzere, Edebiyat-ı Cedide yazar ve şairlerinin hatıralarını yaşatmak üzere müzeye dönüştürülen Aşiyan Köşkü’nün; 1961 yılında Aşiyan Müzesi adını aldığı biliniyor. Boğaziçi’ni en iyi görebileceğiniz manzaraya sahip olan Aşiyan Müzesi’nin bahçesinde Tevfik Fikret’in kabri de bulunuyor.[2]
Müzeden çıktıktan sonra yeniden Aşiyan yokuşunu çıkmaya devam ettiğinizde yol boyunca ahşap evleri ve sağ tarafınızda Rumeli Hisarı’nın arka tarafını göreceksiniz. Buradan Naif Baba Sokağı’na doğru devam edip uzun ve rampalı yokuşu çıktığınızda Hisar Üstü Nispetiye Caddesi’nde bulunan Duatepe parkına ulaşacaksınız. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü, Boğaziçi’ni ve Rumeli Hisarı manzarasını fotoğraflayabilir; parkın içinde dinlenebilirsiniz.
Parktan ayrıldıktan sonra Hisar Üstü Nispetiye Caddesi’nin sonuna doğru yürümeye devam edip Fenerli Türbe Sokağı’na geldiğinizde Rumeli Hisarı’nın arka tarafına geri dönmüş olacaksınız. Ara sokaklardan giderek sahile indiğinizde yeni medya sanatlarına ait sergilere ev sahipliği yapan Perili Köşk’ü ziyaret edebilirsiniz. 1910’lu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’na tabi olan Mısır hıdivinin yaveri olan Yusuf Ziya Paşa tarafından inşa ettirilen köşkle ilgili çeşitli rivayetler mevcut.
Perili Köşk'ü ziyaret ettikten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında, İstanbul’un fethinden önce, Boğaz’ın kuzeyinden gelebilecek saldırı ve yardımları engellemek amacıyla, dört ay gibi kısa bir sürede inşa ettirilen Rumeli Hisarı’nı göreceksiniz. Rumeli Hisarı, Sultan I. Beyazıt’ın yaptırdığı Anadoluhisarı’nın tam karşısında ve İstanbul Boğazı'nın en dar ve akıntılı kısmında konumlanıyor.[3] Beş kapısı, dört büyük kulesi ve irili ufaklı toplam 17 adet kulesi bulunan Rumeli Hisarı; 1953 yılında büyük bir restorasyon geçirdikten sonra 1968 yılında ziyarete açıldı. Eserlerin bahçede sergilendiği Rumeli Hisarı Müzesi, Boğaziçi’ni fotoğraflayabildiğiniz en güzel yerlerden birisi.
Müzeyi ziyaret ettikten sonra civarda yer alan kafelerde dinlenip, vakit geçirebilir; sahil boyunca yürümeye devam ederek Emirgan’a doğru ya da Beşiktaş yönüne doğru rotanıza devam edebilirsiniz. Kabataş ve Beşiktaş’tan kalkan otobüsleri ya da Şehir Hatları’nın Boğaziçi seferleri yapan motorlarını kullanarak Bebek’e ulaşabilirsiniz.
